eAnaC. Rüyada görülen gümüş, birikmiş mala, külçe halindeki gümüş ve beyaz ve güzel cariyeye yorumlanır. Çünkü gümüş kadınların takındıkları şeylerdendir. Rüyada kendisinin gümüşten bir kabı olduğunu veya gümüşten bir şey ya da kap içerisinde tanımadığı gümüş parçalar verildiğini gören kimse, yakında bir şeyi gizler veyahut kendisine bir mal, eşya ve kumaş gibi şeyler emanet bırakılır. O kimse Allah korksun ve emaneti sahibine versin. Rüyada gümüş görmek, rahat bir hayata, temiz ve parlak gümüş doğru ve sevinçli bir hayata, kirli ve paslı gümüş görmek, yanlış habere, rüyada her şekilde gümüş görmek, iyidir. Rüyasında külçe ve para halinde gümüş veya gümüş­ten yapılmış eşya gören kimse, ferahlık ve sevince kavu­şur şeklinde tabir olunur. Rüyasında ham ve büyük parça gümüş gören kimse, iyi bir işe memuriyete ve mala kavuşur şeklinde tabir edilir. Halis ve saf gümüş gören kimse, iyi bir hanıma, yeteri ka­dar mala ve iyi bir işe memuriyete kavuşacağına işarettir. Gümüş gerdanlık taktığını görmek, büyük bir memuriyete veya vali olmak ile tabir olunur. Kırık gümüş görmek, iyi değildir, Yalan haber veya düş­manlık ile de tabir olunur. Rüyasında gümüş para gören kimse, güzel bir söz işitece­ğine ve para eline geçeceğine işaretle tabir olunur. Rüyada görülen gümüş, birikmiş mala işâret eder. Rüyada külçe halinde gümüş görmek, be­yaz ve güzel hizmetçiye işâret eder. Bir kimsenin rüyada madeninden külçe ha­linde gümüş çıkardığını görmesi, o kimsenin, güzel bir kadına hileyapmasına işâret eder, Bir kimsenin rüyada gümüş erittiğini gör­mesi, o kimsenin, hanımyla münâkaşa ve mücadele ederek halkın diline düşmesine işâret eder. Rüyada gümüş aynaya bakmakta hayır yoktur. Rüyada gümüş aynada yüzüne baktığını gören kimseye, halk içinde makamından dola­yı çirkin göreceği bir şey isabet eder. Bir kimsenin rüyada bir mağarada gümüş madenine girdiğini ve orada külçe halinde gümüşe rastladığını görmesi, o kimsenin hanı­mının kendi işinde veya başka bir hususta hile yapmasına işâret eder. Rüyada gümüş veya altından mamul, ibrik, tabak, kase ve çanakları görmek, erbabı için, ticaret edeceği şeylere veya cennete girmeyi gerektiren sâlih amellere işâret eder. Rüyada kılıç, süngü, mızrak vs. gibi şeyle­rin gümüşten olan işlemelerini görmek, düş­manı kaçırmaya ve kendisini çekemeyenleri kahretmeye işâret eder. Bir kimsenin rüyada kendisinin gümüşten bir kabı olduğunu veya gümüşten bir şey ya da kap içerisinde tanımadığı gümüş paraların kendisine verildiğini görmesi, o kimsenin, bir şeyi gizlediğine veyahut kendisine bir mal, eşya ve kumaş gibi şeylerin emanet bırakılma­sına ve o emaneti sahibine vermesi gerektiği­ne işâret eder. Bir kimsenin rüyada tanımadığı gümüş parayı veya gümüşten dökülmüş şeyi başka bir kimseye verdiğini görmesi, rüya sahibinin her­hangi bir sırrını o kimseye söylemesine veya bir malını onun yanında emanet olarak bırak­masına işâret eder. Kirmani “Sağlam gümüş doğru habere, kırık gümüş yalan habere ve düşmanlığa delalet eder. Bir kap içerisinde gümüş görene bir emanet verilir. Bir parça gümüş bulduğunu veya birine bir parça gümüş verdiğini gören o ülkeden bir ka­dınla evlenir. Gümüş madenine girdiğini gören kimse eşi tarafından aldatılır. Birçok gümüş bulduğunu gören bir define bulur. Gümüş sikkelerin elde bulunması güzel söze, kırık sikkeler başka başka sözlere, iri gümüş sikkeler çok mala işarettir,” demiştir. Ebu Sait El Vaiz Ebu Sait El Vaiz “Gümüş görme konusunda rüya tabircileri ihtilafa düşmüşlerdir,” diyor “Bazıları iyi değildir derken, bazıları da iyidir ve mal sahibi olmak anlamına gelir“, demişlerdir. “Bir parça gümüşe sahip olduğunu veya bir parça gümüş bulduğunu gören güzel bir cariye satın alır. Bir parça gümüşü, gümüş madeninden çı­kardığını gören, eşi tarafından aldatılarak halkın diline düşer. Kendisine bir külçe gümüş hediye edildiğini gören mevki ve makam sahibi olarak saygınlık kazanır. “Bir rivayete göre gümüş bulmak zarar ve ziyan demek. İster külçe, ister kalıba dökülmüş isterse kelepçe halinde gümüş görmek sevinç ve mutlulukla tabir olunur. Bir rivayete göre uyanık­lık halinde eline gümüş geçeceğine işarettir. Başka bir görüşe göre de hü­zün ve kederdir. Rüya, rüyayı gören kişinin durumuna göre yorumlanır.” Cafer Sadık “Gümüş paralarla ilgili rüya on bir şekilde tabir olu­nur,” demiştir “Mal, sadık dost, evlat, köle ve cariye, bol rızık, emniyet ve güven, doğru söz, ihtiyacın karşılanması, mevki ve makam, cariye ticareti, uyanıkken para kazanmak, eğer rüya sahibi günahkar ve isyankarlar­dan ise dayak, hapis gam ve hüzün ile yorumlanır. Kırık ve silik gümüş para üç şekilde tabir olunur Düşmanlık, gam ve hüzün, mahkûmiyet ve hapis.” Mağripli Cabir’e göre “Güzel ve parlak gümüş para dindarlığa, davra­nış mükemmelliğine; karışık ve bozuk gümüş para inançsızlığa ve davra­nış bozukluğuna delalet eder. Kırık paralar düşmanlık ve mahkeme, ahlaksız çocuk ve ihtiyacın kar­şılanması ile tabir olunur. Rüyada gümüş para gören kimsenin eline servet geçer ve bir hizmetçiye kavuşur.” Rüyada Gümüş Görmenin Anlamı ve Yorumu Rüyada gümüş görmek, hayırlı bir rüya olarak yorumlanır. Rüyayı gören kişinin güzel bir kişi olduğunu ifade etmektedir. Güzelliği sadece görünüş değil, iç güzelliği, kalp güzelliği olarak yorumlanmaktadır. Rüyada gümüş görmek, zenginlik, bolluk, bereket ve kısmet olarak delalet etmektedir. Rüyada gümüş görmenin anlamı, mutluluğa yorumlanır. Rüyada gümüş görmenin rüya tabiri yorumlarına göre, rüyayı gören kişinin mutlu bir hayat yaşayacağına yorumlanır. Rüyada Gümüş Küpe Görmek Rüyayı gören kişinin bir kişiden hoş sözler duyacağına işarettir. Rüyada gümüş görmek, rüya sahibinin zengin bir hayat süreceği fakat sıkıntılı bir hayatı olacağı demektir. Kişinin tüm dertlerinden, sıkıntılarından kurtulacağı, sağlığının devamlı iyi olacağı anlamına gelmektedir. Rüyada Gümüş Yüzük Görmek Rüyayı gören kişinin hayırlı bir haber alacağına işaret eder. Rüya sahibinin ileride büyük bir mal varlığı olacağına yorumlanır. Rüyada Gümüş Kolye Görmek Hayırlı bir rüya değildir. Bir kadının paraya, mala, mülke taptığına rivayet etmektedir. Rüya sahininin bu kadından uzak durması gerektiğine işaret etmektedir. Rüyada Gümüş Yüzük Taktığını Görmek Rüyayı gören kişinin iyi niyetli, temiz bir kalpli biri olduğuna işarettir. Bu kişinin mutluluğa hak eden bir kimse olduğuna rivayet eder. Rüyada Gümüş Para Görmek Rüya sahibinin bir evlat sahibi olacağına delalet etmektedir. Başka bir rüya tabiri ise rüyayı gören kişinin hak yolunda hayırlı işler yapacağına yorumlanır. Rüyada Gümüş Dükkanı Görmek Rüyasında gümüş dükkanı görmek, rüya sahibinin iş hayatında çok fazla para kazanacağı demektir. Fakat kişinin parasını düzenli harcamak yerine boş şeyler alacağına delalet eder. Rüyada Gümüş Tabak Görmek Rüyada gümüş tabak görmek, rüya sahibinin evine geleceği misafire delalet eder. Kişinin yaşadığı dertleri dışarıya vurmayacağına, içine atacağına rivayet etmektedir. Rüyada Gümüş Süs Eşyası Görmek Rüyasında gümüş süs eşyası gören kişinin, eğitime çok önem verdiğine işaret eder. Rüya sahibinin iş hayatında her konuda bilgi sahibi olacağına delalet eder. Rüyada Gümüş Takı Hediye Almak Rüyada gümüş takı hediye aldığını gören rüya sahibinin, yardıma muhtaç insanlara yardım edeceği demektir. Kişinin hayatı boyunca huzurlu ve mutlu olacağı anlamına gelmektedir. / Rüya Tabirleri Rüyada Gümüş Görmek Rüyada gümüş görmek; her anlamda güzelliğe ve hayra işaret eder. Rüyasında gümüş gören kişi yadım sever, iyi huylu, insanlara yardım etmekten çekinmeyen, kalbi temiz insanlara işaret eder. Rüyada gümüş görmek bir diğer yandan da zenginlik, bolluk, kısmet ve mutluluk anlamına gelir. Rüyasında gümüş gören kişi, tüm yaşam telaşından kurtulur, sürekli zamanla yarışmak derdinde olmaz ve rahat erer. Rüyada gümüş görmek aynı zaman da hayırlı kısmetli işlere ermeye, yüksek makamlara ermeye, hane içinde huzurun bozulmamasına yorumlanır. Rüyada Gümüş Kolye Görmek Rüyada gümüş kolye görmek; gözü doymayan, hep daha fazlasını isteyen bu dünyada sadece kendi çıkarlarını düşünen insanlara yardım etmek yerine onlara maddi ve manevi anlamda zararlar veren aç gözlü kötü huylu kimselere işaret eder. Bu kişinin büyük ihtimalle de bir kadına işaret ettiği yorumu yapılır. Rüyada Gümüş Kolye Takmak Rüyada gümüş kolye takmak; rüyasında gümüş kolye taktığını görmek yeni iş hayatına adım atmaya, farklı insanlarla aynı ortamlarda bulunmaya iş amaçlı sürekli seyahatlere çıkmaya ailesiyle olan kırgınlıklarının son bulmasına işaret eder. Rüyasında gümüş kolye takmak başka bir değişle hayra yönelmeye ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmeye, kazandığı kazançlarının bir bölümünü yoksul insanlara harcamaya çevresinde ki insanlar karşısında her zaman için saygınlığını koruduğuna işaret eder. Rüyada Gümüş Küpe Görmek Rüyada gümüş küpe görmek; rüya sahibinin hoşuna gidecek, mutluluk duyacağı hayırlı işler yapacağına bu iş sayesinde maddi bolluğa ereceğine hanesine yakın zaman da gelecek olan bir misafirinden alacağı haber sayesinde hayatı bir anda değişecek, gerek iş hayatında gerekse aile hayatında her zaman mutlu huzurlu bir yaşantısı olacaktır. Rüyada Gümüş Küpe Takmak Rüyada gümüş küpe takmak; bir kişinin rüyasında küpe taktığını görmesi iş hayatının istediği gibi yolunda gideceğine, büyük kazançlar elde edip büyük başarılara imza atacağına, çalıştığı ekibi ile birlikte eğlence amaçlı seyahate çıkacağına kendini her zaman zirvede hissedeceğine işaret eder. Rüyada küpe takmış olmak aynı zaman da yeni iş fırsatları yakalamak anlamına da gelmektedir. Rüyada Gümüş Yüzük Görmek Rüyada gümüş yüzük görmek; rüya sahibinin yüzünün güleceği mutlu olup sevineceği haber alacağına, yaptığı işlerle ilerde çok başarılı bir iş adamı olup çok zengin olacağına, insanlar tarafından her zaman beğenilip takdir edileceğine yorumlanır. Rüyada gümüş yüzük görmek bazen de sonu olmayan bir yola girmeye, hane içinde ayrılıkların yaşanmasına, size zarar vermek isteyen bir yakınınızın varlığına yorumlanır. Rüyada Gümüş Yüzük Takmak Rüyada gümüş yüzük takmak; kişinin yakın zaman da evleneceği ya da evlilik teklifi alacağına yorumlanır. Görülen yüzüğün gümüş ve parlak olması kişinin evliliğinin çok mutlu mesut geçeceğine ve yakın zaman da hanesine misafir geleceğine işaret eder. Rüyada erkeğin gümüş yüzük takması malının ve mülkünün artacağına saltanata ereceği anlamında yorumlanır. Ele geçen malın ve mülkün helal olduğu anlamına da gelir. Rüyada Gümüş Saat Görmek Rüyada gümüş saat görmek; can sıkıcı, rüya sahibini üzecek, sıkıntıya sokacak güvenilmeyen insanlarla bir araya gelmeye işaret eder. Rüyada saat sesi duymak bir davet ya da teklif anlamına gelir. Rüyada saat görmek ya da çalmasını görmek kötü sözler duymaya işaret eder. Rüyada çok şık ve güzel bir saat görmek kişinin hayatında meydana gelecek olan hoş gelişmelerin ve sürprizlerin habercisidir. Rüyada Gümüş saat Takmak Rüyada gümüş saat takmak; rüyada gümüş saat taktığını görmek itibar edinmek yani meslek, iş ve sosyal camiada saygıya layık görülen bir statü edinmek demektir. Rüyada altın saat almak, kısa süre içerisinde büyük, müjdeli ve çok sürpriz imkanlara sahip olmaya ve imkanlar doğrultusunda dilediğince yaşamaya başlamaya ve özellikle de maddi anlamdaki tüm eksiklerden ve memnuniyetsizlikler den kurtulmaya alamet eder. Rüyada Gümüş Gerdanlık Görmek Rüyada gümüş gerdanlık görmek; yakın zaman da eğlenceli hareketli bir şenliğe katılacağınıza, haneniz de evlilik hazırlığı yapacağınıza, sizi bekleyen mutlu günlerin yakında olacağına ve uzun yolculuğa çıkacağınıza işaret eder. Rüyasında gümüş gerdanlık gören bir kimse erkekse, onun için sevdiği ya da aşık olduğu kadına, onunla kuracağı mutlu yuvaya, ondan sahip olacağı evlatlara ve bu evlatların kendisi için hayırlı olacağına yorulur. Rüyada Gümüş Para Görmek Rüyada gümüş para görmek; hayırlı bir eşe ve evlada yorumlanır. Bu rüya kişinin yaptığı hayırlar sayesinde istediği huzura kavuşacağına insanlara daha sıcak ve sevecen olacağına hayatının belli bir bölümünü ibadete adayacağına yorumlanır. Rüyada görülen gümüş para aynı zaman da rüyayı gören kişinin ağzının tadını kaçıracak olaylar yaşayacağına işaret eder. Kişi yakın çevresindeki bazı kimselerle büyük anlaşmazlıklara düşecektir diye yorumlanır. Rüyada Gümüş Tepsi Görmek Rüyada gümüş tepsi görmek; uğur anlamına gelir. Rüyasında gümüş tepsi gören kişinin hayatta sırtının yere gelmeyeceği tabir edilir. Rüya sahibi için kurtuluşa ermek ve huzura kavuşmak olarak ifade edilir. Bu rüyayı gören kimseler çektiği sıkıntılardan , parasızlıktan ve yokluktan kurtulur mutlu huzurlu bir hayat kavuşur. Rüyada Gümüş Takı Görmek Rüyada gümüş takı görmek; birden fazla çeşitli anlamlarda ifade edilir. Rüyada görülen gümüş takı ünlü rüya yorumcularımız tarafından olumlu şekiller de dile getirilmiştir. Kişinin rüyasında gümüş takı görmesi yakın zamanda eline bol miktarda para geçeceğine ve fakirse zenginleşeceğine işarettir. Genel olarak kazanılan ya da kazanılacak olan mal mülk ile ilgili bir rüya olarak ifade edilmektedir. Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Parlak Sarı Elbise Giymek Görmek Rüyada parlak sarı elbise giymek görmek sosyal hayattan ziyade kişinin ailesiyle vakit geçirmek isteyeceğine, çok büyük ve çok hayırlı işlere imza atacağına, işinde uzmanlaşacağına ve böylece herkes tarafından takdir edileceğine, yeni arkadaşlıklar kurulmasına ve bekar kişiler için zengin ve sorumluluk sahibi kimselerle tanışılacağına, parasal açıdan çok iyi şartlara ulaşacağına, kıskanan kişiler tarafından çok kötü durumlara ve çeşitli sıkıntılara düşürüleceğine, yanında başkalarını da çalıştıracak kadar işlerin iyi gideceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada parlak sarı elbise giymek görmek umutların, huzur getirecek birinin çıkacağına, bereketli işlere gireceğine, çok büyük bir mutluluk duyulacağına, rakipleri ve düşmanları ile deyim yerindeyse göze göz, umudun kesildiği birçok şeye uzun bir uğraş sonucunda ulaşılacağına, yorumlanır. çok iyi bir kariyer edineceğine tabir edilir. hem de hayat boyu pek çok insana önderlik edecek olan rüya sahibinin delalet eder. geçmişi arkada bırakarak önüne bakacağına alamet eder. çeşitli tartışmalar yaşanacağına yorulur. Dini olarak rüyada parlak sarı elbise giymek görmek tabiri Dini olarak rüyada parlak sarı elbise giymek görmek ne yöne gideceğine, bütçesinin genişleyeceğine, böylece parasal olarak iyi bir duruma gelineceğine, geçiminin çok daha kolay hale geleceğine, en büyük desteği de dostlarından ve ailesinden göreceğine, maddi anlamda güç kazanmak için doğru girişimler yapacağına, güzel ve hayırlı değişiklikler yaşayacağına, yapılan bir hata yüzünden zor zamanlar geçirileceğine, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada parlak sarı elbise giymek görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada parlak sarı elbise giymek görmek uzun ve hayırlı bir ömre, başarılarının daimi olacağı fırsatlar elde edeceğine, hikmetli ve âlim insanlar arasında yer alacağına, rüya sahibinin işe girmesi ile birlikte çok rahat edeceğine, maddi açıdan büyük bir sıkıntı vereceğine, pek çok kişinin hayatını kurtaracağına ve sayısız hayır işleyeceğine, ailesiyle beraber uzun ve sağlıklı bir ömre sahip olacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ

rüyada gümüş parlak elbise görmek