Mehmet Gökkaya Ağustos 25, 2018. Mehmet Gökkaya. Büyüt -- Normal -- Küçült. Güvercin Uçuverdi (Misket) Ankara’da meşhur bir elma türü olan “misket” bu türküye ismini vermiştir. Evlerinin önündeki misket ağacına çıkıp yollarını gözlediği için sevdiği Osman Efe tarafından “Misket” adı konan Huriye’nin WADpAXy. Anadolu’da ortaya çıkan ve eski zamanlardan bu yana severek dinlenen birçok türkü vardır. Bu türkülerin her birinin ayrı bir hikayesi bulunmaktadır. Misket türküsü olarak kabul edilen güvercin uçuverdi türküsü de bunlardan bir tanesidir. Bizler de sizler için hazırlamış olduğumuz bu yazıda, sizlere güvercin uçuverdi türküsünün hikayesi kısa kısaca bilgi vereceğiz. Ankara’ya ait bir köyde yaşayan Huriye isimli genç kız misket elması ağacına tırmandığı bir gün Osman Efe adında genç bir delikanlı ile birbirlerine aşık olurlar. Fakat Huriye’ye aşık olan Kır ağa adlı biri Huriye’yi ister. Bunu duyan Osman Efe, Huriye’ye aşık olduğundan dolayı kendisi ile dövüşür. Sonunda Kır ağa Huriye’den vazgeçer fakat Huriye heyecandan misket ağacından düşer ve ölür. Bu sebeple Huriye ve Osman Efe kavuşamamıştır. Güvercin Uçuverdi Türküsünün Sözleri Güvercin uçuverdi Kanadın açıverdi El oğlu değil mi Sevdi de kaçıverdi A benim hacı yarim Başımın tacı yarim Eller bana acımaz Sen bari acı yarim Güvercinim uyur mu Çağırsam uyanır mı Sen orada ben burda Buna can dayanır mı Deniz susuz olur mu Dibi kumsuz olur mu Ben mühtüye danıştım Yiğit yarsız olur mu 30 Ocak 2022, 0358 1 Güvercin Uçuverdi Misket Hikayesi Misket, ufacık tefecik bir elma türü... Huriye de Ganizadeler'in ufakcık tefecik şipşirin kızlarının adı. Huriye, sık sık evlerinin önündeki elma ağacına tırmanır, yolu gözler; sebep, Osman Efe... Ankara'nın sayılı efelerinden Osman, genç, yakışıklı, geniş omuzlu,burma bıyıklı... Huriye'nin gönlü bu Osman Efe'de. Osman Efe, evin önünden geçiyor; Huriye atlıyor bahçeye, tırmanıyor misket ağacına. İkisinin de yüreğinden ılık bir şeyler akıyor. Osman Efe, Huriye'yi adıyla çağırmıyor hiç, ''misket'' diyor Huriye'ye. Yörenin ünlü ağalarından Kır Ağa, bir gün Huriye'yi su doldururken görüyor çeşme başında. Aradan bir hafta geçmeden Kır Ağa, Huriye'yi istetiyor. Babası, ''Kır Ağa, yiğit insandır, malı mülkü yerindedir'' diyerek Huriye'yi vermek ister. Annesi, Huriye'nin ağzını arar, fakat Huriye ''ölsem Kır Ağa'ya varmam'' cevabını verir. Huriye, akşamı zor eder. Bahçeye çıkıp, Osman Efe'nin yolunu gözler. Uzaktan atını görünce, tırmanıp çıkar elma ağacına. Durumu bildirir Osman Efe'ye. Osman Efe, çılgına döner. Kır Ağa'ya haber gönderir, ''Kendini sever, sayarım. Yiğit kişi bellerim. Yolumdan çekilsin. Sonu iyi olmaz'' der. Haberi Osman Efe'den Kır Ağa'ya götürenler, bire bin katarak anlatırlar ''Osman diyor ki, Kır Ağa kim oluyor da benim yavuklumu alacak. Leşini sararım'' diye... Kır Ağa, ''Demek dünkü çocuk bize meydan okuyor. Kendine güveniyorsa karşıma çıksın'' diye Osman Efe'ye haber gönderir. Tabii haberi götürenler Osman Efe'ye de bire bin katarak anlatıyorlar. Osman Efe Kır Ağa'ya, Kır Ağa Osman Efe'ye kinlenir. Sonunda kıran kırana kavga etmeye, sağ kalanın Huriye'yi yani Misket'i almasına karar veriyorlar. Belirlenen gün ve yerde karşılaşıyorlar. Bıçaklar çekiliyor. Huriye ise durumu merakla bekliyor. Çıkmış elma ağacı üstüne, yoları gözlüyor. Bir yandan da Osman Efe için dua ediyor. Osman Efe ise Kır Ağa karşısında aslanlar gibi dövüşüyor. Kır Ağa birden duruyor. ''Benimle böylesine boy ölçüşen yiğide, ben kıyamam. Koç olacak kuzuya bıçak çekemem. Vur bıçağını bağrıma. Misket senin olsun'' diyor. Osman Efe önce şaşırıyor, sonra oda bıçağını yere atıyor ve koşup ellerine sarılıyor Kır Ağa'nın. Kadın-kız da yollara dökülmüş uzaktan görünen kalabalığı bekliyor. Misket ise çıktığı elma ağacında duramıyor heyecandan. Daldan dala geçip, gelenleri seçmeye çalışıyor. Derken kalabalık yaklaşır, önde Kır Ağa, arkasında kalabalık. Gözleri Osman'ın arıyor, göremiyor. Birden başı dönüyor, gözleri kararıyor, tepe üstü ağaçtan aşağı düşerek cansız yere yığılıyor. Çok geçmeden kalabalık elma ağacına ulaşınca, bir feryattır kopuyor. Osman Efe, sığmıyor oralara. Kadınlar kızlar perişan. Misket kızın yani Huriye'nin hikayesi dilden dile dolaşıp türkü Yaşar Özürküt Türklerin Dili Ankara Kültür Kurumu Yayınlar Stockholm 1987 ________________Şımaracak kimsen olmayınca, Hayat seni kocaman bir adama çevirir... Yaşıyoruz AHESTE AHESTE.... İntikamın doğurduğu büyük aşk! Zülüf ve Kenan aşkı çok konuşulacak. Bedir Kavvi, on beş yıl sonra yakın arkadaşı Ahmet Cibranoğlu’nun cinayetiyle suçlanarak girdiği cezaevinden çıkar. Amacı kızı Zülüf, oğlu Müslüm ve karısıyla beraber hayatına kaldığı yerden devam etmektir. Bedir’in hapisten çıktığı haberi Cibranoğulları’nın Bey Mahallesi’ndeki büyük konağına ateş gibi düşer. Cibranlar’ın küçük oğlu Ökkeş, Bedir’e karşı intikam yeminleri ederken, babası Ahmet’in ölümünden sonra işlerin başına geçip ailenin reisi olan Kenan onu durdurmaya çalışır. Ancak birbirine düşman bu iki ailenin hiç bilmedikleri bir gerçek vardır. Kavvilerin oğlu Müslüm ile Cibranoğulları’nın kızı Nefise liseden beri birbirlerini sevmektedir. Müslüm ve Nefise ailelerinin evlenmelerine izin vermeyeceklerini düşünerek gizlice kaçınca iki aile yeniden karşı karşıya gelir. Oğlunun ne yaptığından habersiz Bedir, olanları öğrenince ne yapacağını bilemez. Ökkeş belinde tabancası ve yanına aldığı adamlarla Nefise’yi kaçıran Müslüm’ün peşine düşünce olaylar içinden çıkılmaz bir hal alır. Bir tarafta Bedir, diğer tarafta Kenan olayın kan davasına dönüşmesini engellemek için elinden geleni yapmaya çalışır.

güvercin uçuverdi hikayesi kısa özet