Genellikleen çok bilinen diz bölgesindeki menisküs olsa da dizde oluşabilecek çeşitli nedenlere bağlı olarak ağrı meydana gelebilir. Spor yapmak sağlık açısından son derece önemlidir. Ancak yoğun sportif faaliyet ve aşırı yüklenmek yine aynı şekilde çok çeşitli rahatsızlıklara neden olabilirken bazı durumlarda geri 28Nisan 2014. 0. Romatizmal Hastalıklar. Romatizma; kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıların birleştiği bağlarda öncelikli olarak ağrı ve hareke kısıtlığına bazen de şişlik ve şekil bozukluğuna neden olan hastalıkların genel adıdır. Romatizmal hastalıklar iltihap kaynaklı olanlar ve iltihap kaynaklı olmayanlar olarak başvuran5 yaş ve üzeri çocuklarda kas-iskelet sistemi ağrılarının sebeplerinin ve sıklıklarının bulunması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada 1 Kasım 2014 ile 1 Mayıs 2015 tarihleri arasında, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (%21,1), yumuşak doku kaynaklı ağrı (%21,1), diz ağrısı (%16,3), boyun Ayrıcakayıt yaptıran 03-12 yaş arasındaki her çocuk öğrenciye şort – T-Shirt – Şapka ve Çantadan oluşan spor takımları hediye ediliyor. TAMGÜN SPOR OKULLARI Mini Kamp: Tamgün – 1: Tamgün – 2: Gençlik Kampı: YARIMGÜN SPOR OKULLARI Sabah: 09.00 - 12.00 Öğle: 14.00 - 17.00 Ayrıntılı bilgi için: www.gymsports.net Burunakıntısı ve boğaz ağrısı gripte ön plana çıkarken, koku ve tat alma problemleri genellikle Covid-19 varlığında tabloya ekleniyor. Gribin çocuklarda çok yaygın görülüp en riskli grubun 2 yaş altı olduğunu ve hastalığın yayılmasında rollerinin büyük olduğunu belirten Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, “Covid W5pPVxh. GAZETE HABERTÜRK / CEYDA ERENOĞLU YAZI DİZİSİ-1Kemik tümörleri, erişkinlerde gözle görülen şişlikler ya da beklenmedik bir anda kırılan kemiklerle kendilerini ele veriyor. İskelet sisteminin temel dokusunu; kemikler, eklemler, adaleler, bağ ve çevresindeki yağ ile damar ve sinir dokuları oluşturuyor. Dokuların her birinde gelişebilen tümörler iyi ve kötü huylu kansere ya da metastaza işaret edebiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Eralp, “İskelet sistemi tümörlerinin en temel özelliği, vücudun başka organ ya da doku gruplarındaki tümörlere göre daha az görülmesidir” diye konuşuyor. Bu durum, hem doktorların tanı koyma becerilerini hem de standart tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini SÜRECİ GECİKİYOR İskelet sistemi tümör tedavisi, teşhis aşamasında şüpheci bir yaklaşım gerektiriyor. Çünkü hasta şikâyetleri genelde eklem ya da uzuv ağrıları şeklinde oluyor. Bu tür ağrıların nedenlerinin; çoğunlukla spor yaralanmaları, romatizmal hastalıklar ve adale zorlanmaları olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, iskelet sistemi tümörlerinin ilk akla gelen olasılıklar arasında bulunmadığının altı çiziliyor. Bu durum teşhisin gecikmesine ve tedavinin güçleşmesine neden oluyor. KİST’ KELİMESİ PANİK YARATIYOR Çocukluk çağı kemik kistlerine, tehlikesi düşük olsa da daha sık rastlandığı ve sorunun aileleri paniğe sürüklediği belirtiliyor. Bu durum çoğu zaman düşme ve çarpma gibi travma sonrası yapılan röntgen incelemelerinde tesadüfen öğreniliyor. Prof. Dr. Levent Eralp, “Kist ya da tümör kelimesinin telaffuzu aile içinde büyük moral bozukluğu yaratıyor” diyor. Bu kistlerin büyük çoğunluğunun tedavi gerektirmeden kaybolacak ya da basit cerrahi girişimlerle iyileşecek oluşumlar olduğuna dikkat çeken Eralp, “Hem teşhis hem de tedavi aşamasında zaman kaybını ve gereksiz paniği önlemenin temel çaresi çocuğun röntgenlerinin değerlendirilmesi ve bunun tecrübeli bir ortopedi uzmanı tarafından yapılmasıdır” diye konuşuyor. 5 SANTİMDEN BÜYÜK TÜMÖRÜN RİSKİ FAZLA5 santimetreden küçük, ağrısız ve hareketli kitleler daha az ürkütücü bulunurken; sert, ağrılı, hızlı büyüyen ve bulunduğu yere yapışan kitleler daha tehlikeli olabiliyor. Üzeri kızarık ve damarlanmış kitlelerde riskin daha büyük olduğu belirtiliyor. İyi huylu kemik tümörlerinde zayıflayan kemik bölgesi genellikle kemik bütünlüğü bozulmadan temizleniyor ve vücuttan alınan ya da sentetik dolgu maddeleriyle dolduruluyor. İyi huylu tümör, yumuşak doku, adale ya da yağ dokularının içindeyse; tekrarlamayı engelleyen uygun cerrahi tekniklerle fonksiyonları bozmayacak şekilde damarlara ve sinirlere zarar vermeden çıkarılıyor. Asıl zorluğu; kemik ve yumuşak doku kanseri olan sarkomlar oluşturuyor. Prof. Dr. Eralp, “Tedavide kanserli bölge komşu sağlıklı dokularla birlikte vücuttan alınıyor. Uygulama sırasında, uzuvların hareketini sağlayan kemik, eklem, damar, sinir ve adale gibi dokular da vücuttan çıkarılıyor” diyor. BÜYÜME AĞRILARIYLA KARIŞTIRILIYORKemiklerin hızlı uzadığı dönemlerde ortaya çıkan ve tek taraflı olan ağrılar, büyüme ağrısı olarak değerlendiriliyor. Büyüme ağrıları en çok çocukların hızlı büyüdükleri 4-6 yaş ile 11-14 yaş aralığında görülüyor. Büyük çoğunluğu diz ve topuk bölgesinin hem sağ hem de sol tarafında meydana YAŞLAR RİSKLİKemik tümörleri, 18 yaşından daha küçük olan kişilerde; diz , kalça ya da omuz gibi eklem bölgelerine yakın yerlerde görülüyor. İyi huylu kemik tümörleri en çok 23 yaş ile 10-12 yaş aralığında gözlemlenirken, kötü huylu olanlar 8-10 yaş arasında ortaya SÜRESİ SİNYAL VERİYORİskelet sistemi tümörlerinin çocukluk çağında; çoğunlukla düşme, koşma ve çarpma gibi nedenlerle oluştuğu ve bunların 7-10 gün içinde basit ağrı kesicilerle ortadan kalkması gerektiği belirtiliyor. Ağrıların bu süre içinde geçmemesi, dinlenirken bile hissedilmesi ve şişlik bulunması halinde zaman kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurulması öneriliyor. Prof. Dr. Levent Eralp, “Tanı aşamasında bulguların doğru değerlendirilmeyip ihmal edilmesi, yanlış tanı riskini artırıyor” diyor. Belli bir süreden sonra devam eden şikâyetleri; adale ağrısı ve düşme gibi nedenlere bağlayıp röntgen ya da ultrason gibi sabit görüntüleme yöntemlerine başvurmamak, kişiye yanlış tanı konulmasının önde gelen nedenleri arasında bulunuyor. Erişkinlerde ortaya çıkan kemik tümörleri kendilerini gözle görülüp elle hissedilebilen şişlikler şeklinde gösteriyor. Prof. Dr. Eralp, “Eğer bu tür şişlikler 5 santimetreden büyükse veya kısa zaman içinde büyüdülerse, ağrılı ve sert bir yapı varsa; vakit kaybetmeden doktora danışılmalıdır” diye Kemiğin tümörden temizlenmesinde son nokta Dondurarak koruma Çocukluk çağında kanser vakalarının yüzde 30’unu oluşturan lösemi, özellikle 5 yaş altı çocuklarda daha sık izleniyor. Kan kanseri olarak da bilinen löseminin en önemli belirtileri arasında; halsizlik, kilo kaybı, kemik ağrıları, ateş ve vücuttaki morluklA+A-Çocukluk çağında kanser vakalarının yüzde 30’unu oluşturan lösemi, özellikle 5 yaş altı çocuklarda daha sık izleniyor. Kan kanseri olarak da bilinen löseminin en önemli belirtileri arasında; halsizlik, kilo kaybı, kemik ağrıları, ateş ve vücuttaki morluklar bulunuyor. Erken teşhisin büyük önem taşıdığı lösemi hastalığında uygulanacak tedavi sonucunda hastalarda yaşam kalitesi ve süresi artıyor. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Çocuk Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Demir, “2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’”nda çocuklarda lösemi hastalığı ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi. Toplumda kan kanseri olarak da bilinen lösemi, kemik iliğinde bulunan hücrelerin bir kısmının kontrolsüz ve anormal şekilde çoğalması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Lösemilerin 4/3’ünü akut lenfoblastik lösemi, kalanını ise akut myeloblastik lösemi oluşturmaktadır. 15 yaş altı her 100 bin çocuğun 3-4’ünde görülür. Erkeklerde daha sık izlenmekle birlikte her yaşta, özellikle en sık 5 yaş altında ortaya çıkmaktadır. Çocuğunuzu iyi gözlemleyinLösemi hastalığında lösemik hücrelerin kemik iliğine saldırması sonucu, kemik iliğinde üretilen kırmızı hücre, beyaz hücre lökosit ve trombositlerin azalmasına bağlı belirti ve bulgular ortaya çıkar. Lösemi hastalığında ortaya çıkan belirtiler şu şekildedir -Kırmızı hücre sayılarındaki düşüklüğe bağlı olarak hastada solukluk, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo almama ve kilo kaybı iliğinin kansızlığı tolere etmek için aşırı çalışmasına bağlı kemik ağrıları ortaya çıkabilir. - Lökosit sayılarındaki azalma sonucu ateş, genel düşkünlük hali, ağız mukozası ve bademciklerde yaygın ağrılı yaralar Trombosit düşüklüğüne bağlı olarak diş eti kanaması, burun kanaması, ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde veya daha büyük cilt içi kanmalar denilen peteşi, purpura ve ekimozlar morluklar Lösemi gelişim yaşının en sık 5 yaş altı olduğu dikkate alındığında, oyun çocuğu olmaları nedeni ile diz altı bölgede morlukların oluşması olağan kabul edilebilir. Ancak bunu da diğer belirti ve bulgularla birlikte değerlendirmek gerekir. Beklenmeyen vücut bölgelerinde morlukların olması mutlaka araştırılmalıdır. Lösemi dışı nedenler de akılda tutulmalıdır. -Vakaların bir kısmında boyunda, koltuk altlarında, kasıklarda lenf bezi büyümeleri görülebilir. -Diğer önemli bir bulgu da karın şişliğidir. Bu şişlik karaciğer ve dalak büyüklüğüne bağlı olabileceği gibi karında biriken sıvıya da bağlı olabilir. -Nörolojik belirti ve bulgular ile ani gelişen görme sorunları da lösemiye bağlı olabilir. Genetik faktörler hastalıkta büyük rol oynar Löseminin risk faktörleri arasında sıklıkla genetik faktörler daha önemli iken radyasyon, benzen, pestisitler, hidrokarbonlara maruziyet, gebelikte annenin alkol kullanması, annenin gebelikten önce ve gebelik sırasında sigara kullanması ve çocukta bazı genetik hastalıkların bulunması diğer en önemli risk faktörleri olarak başarısı oldukça yüksekLösemi hastalığında tedavinin ana eksenini çoklu ilaçlardan oluşan kemoterapi oluşturur. Vakanın özelliklerine göre santral sinir sistemine veya başka bazı bölgelere lokal radyoterapi gerekebilir. Beyinde hastalık olmaması için önleyici olarak beyin sıvısı bölgesine kemoterapi ilaçlarının uygulanması da tedavinin ana unsurları arasında yer alır. Risk gruplarına göre değişmekle birlikte lösemi hastalarında genel sağ kalım yüzde 90’ın üzerinde olmaktadır. Lösemide hastalarında, özellikle düşük risk grubunda hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi önem taşımaktadır. Erken teşhis ile daha az yoğunluklu tedavi ile daha yüksek başarı elde etmek mümkün hale gelir. Bununla birlikte bu hastalarda tedavi protokolüne kesin bir şekilde riayet edilmesi gerekir. Enfeksiyonlar, beslenme, hijyen, ağız bakımı, sosyal yaşam, eğitim süreci ve aile içi bakım süreçlerine çok dikkat edilmesi gerekir. Uzm. Dr. Erdem Uzunoğlu Son Güncelleme 6 Ekim 2020 Birçoğunuz yavrunuzun geceleyin artan bacak ağrılarına, masaj için yalvarmalarına şahit olmuşsunuzdur. Ovalama ile ağrısı rahatlayan yavrunuza ilaç verip vermemekte tereddüt bile etmiş olabilirsiniz. Büyüme ağrıları genellikle 10 yaşın altındaki çocuklarda bacaklarda diz etrafı, uyluk boyunca ve ayak bileklerinde, bazen de kollarda ağrı yapan iyi huylu bir ağrı sendromudur. En sık görülme 2 farklı yaş grubunda yoğunlaşır 3-5 yaş ve 8-12 yaş. Kızlar ve erkeklerde eşit görülür. Nedeni gerçekten tam olarak bilinmemektedir. Büyümekte olan kemiklerin ağrıya neden olabileceği hakkında elimizde yeterli delil yoktur. En muhtemel mekanizma, gün içindeki koşma, atlama, zıplama, tırmanma gibi fiziksel hareketlerin eklemleri yorması olarak düşünülmektedir. Büyüme Ağrısı Belirtileri Nelerdir? Ağrı genelde akşamüstleri ve gece ortaya çıkar veya artar. Hatta uykudan bile uyandırabilir. Aileler ağrının olduğu günlerde gündüz daha fazla hareketli olduğunu fark edebilir. Ağrı şiddeti çocuktan çocuğa değişir ve gün içinde pek belirti vermez. Ağrı süresi genelde yarım saatten kısadır ama nadiren saatler bile sürebilir. Bazı çocuklarda ağrı her gün olurken bazılarında günler hatta haftalarca ağrısız dönemler olabilir. Aslında büyüme ağrısında ağrı yeri eklemler değil kaslardır. Baldır, uyluk ve bacak ön yüzünde ağrı daha fazla olur. Eklem hastalıklarında eklemlerde şişme, kızarıklık, ağrıya bağlı olarak basamama ve muayene sırasında artan ağrı varken büyüme ağrısında bunların hiçbiri görülmez. Üstelik çocuk muayene edilirken bacakları pasif hareketle kontrol edilirken rahatlar ve ağrısı azalır bile. Büyüme Ağrısı Tanısı Nasıl Konur? Genelde yukarıdaki hikayenin alınması tanı için yeterlidir. Muayenede eklemlerde hareket kısıtlılığı ve ağrı olmaması gerekir. Nadiren kan tahlilleri, tam kan sayımı,lökosit formülü, sedimentasyon, CRP, LDH çok nadiren de film çekilmesi gerekebilir. Çocuklarda Büyüme Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir? Çoğu kez tedavi gerekmeden masaj yeterli olur. Ağrı biraz daha şiddetli ise hafif ağrı kesiciler, nadiren de antiromatizmal özellikli ilaçlar gerekebilir. Zaten yaş ile bu ağrıların tamamı düzelir. Ne zaman doktorumu aramalıyım? Ağrıya ateş, iştahsızlık, kilo kaybı gibi genel hastalık belirtileri eşlik ediyorsa, ağrı inatla devam ediyor, uzun sürüyor; eklemde şişlik, kızarıklık ve basmayacak kadar ağrı oluyorsa; vücutta döküntüler varsa doktorunuzu arayın. Çok nadiren Lösemi veya Artrit gibi daha ciddi durumların ayırımı yapılması gerekebilir. Bu yazıyı paylaş YazarUzm. Dr. Erdem UzunoğluÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı1992 senesinde temel tıp eğitimimi İstanbul Tıp Fakültesi’nde Çapa tamamladıktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nı kazanarak 1997’de ihtisasımı tamamladım. 1997-1999 yılları arasında İstanbul Harp Akademileri’ndeki askerlik vazifemi tamamladığımdan beri Pediatri Uzmanı olarak çalışmaktayım. 2008 senesinden beridir de İstanbul Pediatri Merkezinde hasta kabul Yazılar Uzun süre oturarak çalışmakta olan, merdivenleri sürekli inip çıkan ya da yoğun bir sportif faaliyete sahip olan 16 ile 40 yaş arasında bulunan genç kişilerin en önemli ortopedik problemlerinden biri, dizin ön ağrısıdır. Her yaşta ve sık sık görülebilen bu ağrı, diz ekleminin baş ağrısı şeklinde de Yaşta Diz Ağrısı Neden Olur?Diz ekleminde yer alan kemiklerin birbirleri ile uyum sağlayabilmesini ve hareket esnasında zarar görmemesini sağlamakta olan C biçiminde kıkırdaktan meydana gelen iki yastıkçık menisküs şeklinde adlandırılmaktadır. Genç yaşta olan kişilerde ve özellikle de sporcularda en fazla karşılaşılan problemlerin ve diz ağrısı sebeplerinin başında menisküs yaralanmaları ani hareketleri veya dönmeleri sırasında ortaya çıkabilen menisküs yırtıkları temel olarak hareket halinde veya bükme esnasında dizde oluşan ağrı, takılma ya da merdiven inip çıkmada güçlük gibi şikayetlere sebep olmaktadır. Bunun dışında kas yaralanmaları ya da darbe alınması da genç yaşta ortaya çıkan diz ağrısının nedenleri arasında Yaşta Görülen Diz Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?Menisküsler kapsamında yaralanmalar artroskopi adı verilen bir yöntem ile kolay bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Artroskopide kurşun kalemin inceliğinde olan bir alete yerleştirilmiş küçük bir lens ve bununla birlikte aydınlatma sistemi ile 4,5 mm ebadında açılmakta olan deliklerden diz ekleminin içi kapsamlı bir biçimde görülebilmektedir. Böylece menisküsler ve dolayısı ile diz ağrısı sorunu tedavi edilebilmektedir. Büyüme ağrısı, 2 ila 12 yaş arası çocuklarda daha sık görülmektedir. Ağrı gündüzleri olmaz ve hareket kısıtlılığı yoktur. Ağrı genelde akşam ve gece ortaya çıkar, bazen uykudan hep birlikte çocuklarda büyüme ağrısının sebeplerini ayrıntılı bir şekilde öğrenelim!Çocuğun Nihai Boyu Genetik Olarak BelirlenmiştirEbeveynler genellikle çocuklarının uzun boylu olmasını arzularlar. Ancak çocuğun nihai boyu kalıtsal genetik olarak belirlenmiştir. Çevresel faktörlerin negatif bir etkisi olmadığı sürece, çocuğun 18 yaşında erişeceği boyu daha doğarken bellidir; genetik olarak kodlanmıştır. Ayrıca bebeğin doğum kilosu ve boyu ile ileride erişeceği boy ve kilo hakkında sağlıklı bir bilgi Etkisi VardırBüyüme ve gelişmeye cinsiyetin de etkisi vardır. Bebeklik çağında kız çocuklarının büyüme ve gelişmeleri erkeklere oranla daha hızlıdır. Oyun çocukluğu döneminde ise kız ve erkek çocukların büyüme ve gelişmesi aynı hızdadır. Ergenlik çağı, kız çocuklarında erkeklerden iki yıl önce başlar. Bu nedenle kızlarda, erkeklerden iki yıl önce hızlı büyüme ve gelişme görülür. Ama iki yıl sonra erkeklerde büyüme ve gelişme birden hızlanır ve kızlardan birkaç yıl sonra da devam eder. Bu da erkeklerin ileride aynı yaştaki kızlardan daha uzun olmalarını Etkileyen Dış FaktörlerBüyüme ve gelişmeyi kötü yönde etkileyen dış faktörlerin başında enfeksiyon hastalıkları gelir. Çocukları enfeksiyon hastalıklarından korumak onların optimum büyümelerini sağlar. Günümüzde uygulanan aşılar çocukları birçok hastalıktan önlenebilen hastalıklar başlıca; Verem, Hepatit B, Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk Felci, Menenjit, Zatürre, Suçiçeği, Rotavirüs, Hepatit A, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak’dır. Bütün bu hastalıklar aşılanma sayesinde çocuklarda bir enfeksiyona neden olmadan Büyümeyi EtkilerBüyüme ve gelişmeyi etkileyen en önemli dış faktörlerden biri de beslenmedir. Yetersiz ve dengesiz beslenen çocukların nihai boylarında düşüş görülmüştür. Bilindiği üzere protein, yağ, karbonhidrat ve vitaminlerin beslenmede dengeli ve yeterli olması gerekmektedir. Örneğin D Vitamini eksikliğinde kemikler yeteri ölçüde gelişememekte, kemiklerde şekil bozukluğu ve kısalık meydana Ortaya Çıkan Bacak AğrılarıÇocuğun beslenmesi ve vitamin, mineral desteği doktor kontrolünde olmalıdır. Çocuklar devamlı bir değişim ve gelişim halindedirler. Kemikler uzamakta, kaslar gelişmekte ve çocuk büyüyen tüm organlara her daim adapte olmaya çalışmaktadır. Kimi zaman bazı çocuklar büyüme ağrısı denen ve genelde akşamları ortaya çıkan bacak ağrılarından Yaş Arası Çocuklarda Daha Sık GörülürBüyüme ağrısı 2 ila 12 yaş arası çocuklarda daha sık görülmektedir. Ağrı, gündüzleri olmaz ve hareket kısıtlılığı yoktur. Ağrı genelde akşam ve gece ortaya çıkar, bazen uykudan uyandırabilir. Bazı çocuklarda ağrı her gün olurken bazılarında günler hatta haftalarca ağrısız dönemler olabilir. Doktor muayenesinde eklemlerde hareket kısıtlılığı, kızarıklık ve ağrı yoktur. Kan tahlillerinde ve röntgen filmlerinde patolojik bir bulguya rastlanmaz. Büyüme ağrılarında çoğu kez tedavi gerekmeden masaj yeterli olur. Bazı durumlarda ağrı kesici ve anti enflamatuar ilaçlar kullanmak gerekebilir. Büyüme ağrısı yaş ilerledikçe kendiliğinden ve Baba DesteğiGörüldüğü gibi büyüme ve gelişme birçok dış faktörün etkisi altında oluşmaktadır. Sorumluluğunu bilen bir anne babanın, büyümekte olan çocuğa, maddi, manevi ve eğitimsel her türlü desteği vermesi, büyüme ve gelişmenin optimal olmasını Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Eliya Benbiçaço

5 yaşındaki çocuğun diz ağrısı