Bununyanında NLP kitaplarında, dinî muhtevadan bahsedilmeden ve dinî bir referans verilmeden “duanın gücü” veya “inancın sağlığa yararları” (Peale, 1998) gibi konularda tavsiyeler yer almaktadır. Buralarda da genellikle herhangi sahih bir inançtan ve bu inanca bağlı duadan söz edilmediği söylemeye herhalde gerek yoktur.
DuanınGücü; Duanın Gücü Bu Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve
İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir. Sitede yer alan hikayeler/yazılar, çoğunlukla internet ortamında bilgisayardan bilgisayara dolaşan, anonim olarak anlatılan hikayeler/yazılardır.
Kuantsal boyuttan dua: Duanın gücü ve araştırmalar. Yapılan bazı araştırmalara göre dua bir çeşit ‘sistemli yaratma enerjisi’dir. Ve bu sadece dinine bağlı kesimin yapması gerekli bir görev değildir. Evrenin yaradılış sistemi için, modern bilimin araştırma ve bulguları gösteriyor ki; dua bizler tarafından sistemin
Hikâye, bana çok basit bir aydınlanma metodunu öğreten Sono isimli bir Zen üstadıyla ilgili. Sono, ona gelen herkese her tür koşul altında günde pek çok kez söylenen bir onaylama tavsiye eder. Onaylama şudur: “Her şey için teşekkürler. Hiç bir şikâyetim yok ”. Hayatın her türlü arenasından pek çok kişi şifa için
daEbt. Dua ile ilgili yazı örnekleri sunduğumuz bu sayfada dua etmenin önemini her yönüyle anlatmaya çalıştık. Dua hakkında kompozisyon örneklerini giriş gelişme sonuç halinde düzenleyip her bir yazıya uygun bir başlık belirledik. Sizler de dua ile ilgili bilgilendirici metin yahut deneme yazısı, makale gibi örnekler yazarak bizlere gönderebilirsiniz. Şimdi dua konulu kompozisyon yazılarını okumaya geçelim. Dua DUA Dua, gerçekleşmesini istediğimiz şeyi Allah’tan istemektir. İstediğimiz şeyin gerçekleşmesi için Allah'a yalvarmaktır. Biz duamızı ederiz, gerisini de Allah'a bırakırız. Ancak dua ederken mantıklı dualar etmeliyiz. Kalkıp da ’Allah'ım, yarın uyandığımda kuş gibi uçabileyim.’’ Gibi bir dua edersek bu elbette ki gerçekleşmez. Dua, ibadetin özüdür. Duası olmayan birinin Allah için pek anlamı da yoktur. Allah ’Duanız olmasa ne anlamınız var?’’ diyerek ona dua etmemiz, ona yalvarmamız gerektiğini vurgular. Her insanın bu dünyada hayalleri veya korkuları vardır. Hayallerimizin gerçekleşmesini isterken, korkularımızın uzak durmasını isteriz. Bunun için elimizden geleni yapar, gerisini de Allah'a bırakırız. Allah, hiçbir duayı karşılıksız bırakmaz. Tüm dualarımıza mutlaka cevap verir. Ancak dualarımızın hemen gerçekleşmesini beklemek doğru olmaz. Biz istediğimiz şey için gereken her şeyi yapıp duamızı ettikten sonra gerisini Allah'a bırakmalıyız. O mutlaka cevap verecektir. -SON- DUANIN GÜCÜ Dua, dinimizde büyük bir öneme sahiptir. Başlı başına bir ibadet sayılır. Hatta dua ibadetin özüdür demek bile yanlış olmaz. Allah'ı gerçek anlamda seven, ona inanan ve güvenen bir Müslüman, dua etmekten asla vazgeçmez. Ettiği duaların anında kabul edilmesini de beklemez. Allah'ın onun için en iyisini istediğini bilir. Bu nedenle duasını ettikten ve üzerine düşeni yaptıktan sonra sabırla bekler. Dua, gerçekleşmesini istediğimiz bir olay veya durumun gerçekleşmesini veya gerçekleşmemesini istediğimiz bir olay veya durumun ise gerçekleşmemesini istemek demektir. Dua, hiç emek verilmeden Allah’tan istemek demek değildir. Öncelikle oturup düşünmeliyiz. Allah'tan istediğimiz şey nedir? Bizim yapmamız gerekenler nelerdir? Örneğin üniversite sınavına hazırlanan birinin hiç ders çalışmayıp da iyi bir üniversiteyi kazanmak istemesi ve bunun için Allah'a dua etmesi mantık dışıdır. Bu kişinin yapması gereken, öncelikle derslerine sıkı sıkı çalışmak, emek vermek, daha sonra ise isteğini Allah'a bildirmektir. Allah, tüm dualarımız kabul edeceğini söyler. Ancak bazen dua etmemize rağmen isteğimiz gerçekleşmeyebilir. Bu durumda duanın hiçbir etkisinin olmadığını düşünmek yerine, istediğimiz şeyin bizim için hayırlı olmadığını veya zamanının henüz gelmediğini düşünmek gerekir. Duanın gücü büyüktür. Zamanı geldiğinde dualarınız mutlaka gerçekleşecektir. -SON- DUA ETMENİN ÖNEMİ Dua etmek, Allah'a olan inanç ve güvenimizin tam olduğunun göstergesidir. Allah'a inanmayan biri, dualarının da kabul olmayacağını düşünerek zaten dua etmez. Oysa dua etmenin önemi çok büyüktür. Gerçek bir Müslüman Allah'tan istemekten, ona yalvarmaktan çekinmemelidir. Allah'ı seven, dolayısıyla Allah tarafından da sevilen herkesin duası mutlaka kabul olur. Ancak doğru yoldan ayrılmış, inancını kaybetmiş, kalbi kötülüklerle dolu insanların duaları kabul olmaz. Bazı insanlar vardır ki onların dualarına Allah hemen cevap verir. Bunların başında Allah dostları gelir. Peygamberler, sahabeler ve Allah'a gönül vermiş olan zatların duaları kabul olur. Annelerin evlatları için ettiği dualar ve yine yetimlerin, öksüzlerin ettiği dualar da kabul görür. Dua etmek için uygun zamanlar da vardır. Örneğin sabah namazında edilen duaların daha çabuk kabul gördüğü rivayet edilir. Yine Ramazan ayında iftar açarken ettiğimiz dualar, Kadir Gecesi’nde yapılan duaların da kabul edildiği söylenir. Ancak durum böyle olsa da duanın belli bir zamanı yoktur. İstediğiniz her an Allah'a dua edebilir, dileklerinizin gerçekleşmesini ondan isteyebilirsiniz. Dualarımızı en çok namaz kılarken ederiz. Namaz kıldığımız anlar, Allah'a en yakın olduğumuz anlardır. Böyle bir anda dua etmek çok önemlidir; zira o an içimizde bir huşu bulunur ve dualarımızı tüm içtenliğimizle yaparız. İnsanlar, duayı sadece kendileri için yapmazlar. Başka insanların iyiliği için de dua edilir. Hatta başkası için ettiğimiz dualar daha fazla kabul görebilir. Dua etmek bizden hiçbir şey eksiltmez, aksine bize çok şey katar. Bu yüzden her fırsatta Allah’tan güzellikler istemek, onun da rızasını kazanmak demektir. -SON- Dua etmek ile ilgili kompozisyon örneklerini okudunuz. Eğer bu yazıları beğendiyseniz düşüncelerinizi lütfen bizimle paylaşın. Aşağıda bulunan yorum kutusu vasıtasıyla sizler de duanın gücü ile ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir, dua ile ilgili yazı örneklerini bize gönderebilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler.
Bu yazımızda duanın gücü ile ilgili kompozisyon hakkında paragraflar halinde kısaca bir metin ayakta tutan en önemli güç duadır. Dua ettiğimizde kendimizi sahipsiz ve çaresiz hissetmeyiz. Çünkü biliriz ki bizi gören duyan bir yaratıcımız var. Bu yüzden en kötü zamanlarımızda Allah'a sığınırız. Ellerimizi açar ona yönelir ve insana kattığı manevi bir iklim vardır. Bu iklim sayesinde hayata yeniden tutunmaya başlarız. Bu yüzden duayı hayatımızdan eksik etmemeliyiz. İnsanlar genellikle en çaresiz kaldığında dua etme ihtiyacı hissediyor. Oysa neşeli anlarımızda da Allah'ı anmalı, ona el açmalıyız. Çünkü bizler aciz bir kuluz. Dünyanın bir imtihandan ibaret olduğunu düşünürsek zaten her an duaya muhtaç oluyoruz. Müminler olarak ibadet ederek Allah'a kulluğumuz gösteriyoruz. Dua da en çok yaptığımız ibadetlerin başında gelmektedir. Dolayısıyla dua ibadetin özüdür. Dua etmek için illa bir sebep olması gerekmiyor. Her zaman için aciz olduğumuzu hatırlamalı, abdest alıp dua etmeliyiz. Hem kendimiz için , hem ailemiz, sevdiklerimiz ve tüm müminler için dua etmek çok faydalı olarak dua bizi yaratan Yüce Allah ile iletişime geçmenin en kısa yoludur. Bu ibadeti yaparken genellikle zorda kalmış oluyoruz. Allah'tan bizi sıkıntılardan kurtarmasını diliyoruz. Günahlarımızın affı için tövbe edip yalvarıyoruz. Tehlikelerden, kazalardan , belalardan, her türlü şerden korunmak için Allah'a sığınıyoruz. Bunu yaptığımız için daha güçlü olmaya başlıyoruz. Adeta dua sayesinde yeniden bir doğuş yaşıyoruz.
Duanın Sınırsız Gücü Ammar oğlu Mansur bir gün kalabalık bir mü'min topluluğuna yakıcı ve tesirli sözlerle vaaz ediyor, onları aydınlık Allah yolunda mücadele edip son nefeslerine kadar kalmaya davet ediyordu. Dinleyicilerin arasından bir yoksul ayağa kalkarak Ammar'a yaklaştı ve - Çok muhtaç durumdayım, bana dört lira para verirmisiniz? dedi. Bunu üzerine kendi cebinde dört lirası bulunmayan Ammar halka dönerek - Ey mü'minler!.. Bu arkadaş dara düşmüş dört lira para istiyor, bende yok. Bu parayı içinizden kim verecek? Verene dört ayrı iyi dua edeceğim, dedi. Caminin bir köşesine sıkışmış bir siyah köle, için için Ammar'dinliyordu. Bir yahudinin kölesiydi. Yanında da sadece topu topu dört lirası bulunmaktaydı. Ayağa dikildi ve - Ey üstadım! Bana dilediğimce dört dua yapman şartıyla sana dört lira veririm, dedi. Gerçektende köle dört lirasını Ammar'a verdikten sonra şöyle söyledi - Ey üstad!.. Ben köleyim, efendim de bir yahudi, efendimin Müslüman olması, beni de azad edip hürriyetime kavuşturması için ALLAH'a dua et. Ayrıca ben yoksul bir kimseyim,Allah'a yalvarıp yakar da yaygın lutfuyla bana zenginlik versin. Bir de çok günahkarım. Günahlarımın affı için Allah'a yalvar. Bu dileklerini sıralayıp da parayı Ammar'a teslim eden köle, Ammar'ın da duasını dinledikten sonra evine döndü. Efendisi yahudiyi görür görmez camide geçen olayı kendisine aksetti. Yahudi daima iyiliğini gördüğü ve iyiliğinden başkaca bir harekette bulunmayacağına kesinlikle inandığı imanı bütün kölesinin bu durumu karşısında sevinç gözyaşları dökmeye başladı ve' - Seni azad ettim. Şu ana kadar ben senin efendin idim. Ama bundan böyle sen benim efendimsin, dedi. Ardından da ''Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedüenne Muhammeden abdühü ve Resûlüh Görmüş gibi inanırım Allah tan başka İlah Yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir. diyerek aydınlık Allah yoluna girdiğini mühürledi. Yeni mümin olmuş Yahudi, kölesini bütün mal ve servetine ortak ettiğini bildirdi ve sözlerini şöyle bağladı - Dördüncü dileğinize gelince o benim elimde olan bir şey değil. Çünkü affetmek ancak Allah' mahsustur. Fakat bana karşı bir kötülüğün oldu ise, ben onu affediyorum. Bu hadise böyle biterken köle gökten yükselen bir ses duydu. Sesin sahibi şöyle diyordu''Her ikinizi de Cehennem ateşinden azad ettim Sizi bütün günahlarınızdan arıttım. Bundan böyle sınırsız yardımım sizinle beraberdir. Müjdeler olsun!"
duanın gücü ile ilgili hikayeler